24 Nisan 2024 Çarşamba

Ahmet Erkan Birben

 


Ahmet Erkan Birben

  

En ön safta bayrak taşımasıyla kazındı belleğimize…

Anasu Mahallesi’nin bıçkın delikanlısıydı.

Dost canlısıydı.

Ünye’de herkesi tanır, bilirdi…

Herkes de O’nu tanırdı, severdi.

 

Ortaokul’a başladığım yıl kesişti yollarımız.

Ali Kayadelen hocamızın emeğiyle yeni bir ivme kazanan Elit Grubu’ndaydık.

Benden birkaç yaş büyüktü. Fiziğiyle, hareketleriyle göz dolduruyordu.

Elit jimnastik grubunun simge isimlerindendi.

Bir numarada Cevat Sarıkaya vardı, fazla kalmadı. Mezun olup gitti.

Sonraki yılların 19 Mayıs gösterilerinde birlikte olduk.

Farklı sınıflarda okusak da okulda hep birlikteydik.

O, jimnastik dışında başka etkinliklerde de yer alıyordu.

Folklorda Kafkas oynarken hatırlıyorum...

Cihan Kocaoğlu ile birlikte sahnede oynarlarken kalmış aklımda.

(Cihan da ayrıldı aramızdan, ebediyete uğurlandı birkaç yıl önce.)

Kayadelen’den sonra Beden Eğitimi öğretmenimiz Selman Acar olmuştu.

Selman hocanın da gözde öğrencisiydi.

Birben’in vefatını duyunca üzülmüştü Selma hoca, “rahmetle güzel çocuk” diyordu.

Ne güzel çocuklardık biz, hayat ne çabuk tükendi?

İyi ki yıllar sonra yeniden bir araya gelebilmişiz.

Ünye’nin Dünkü Çocukları olarak yadetmişiz eski günlerimizi.

Ateş çemberinden geçip, taklalar atmışız.

Tentürük çevirip, çuval yarışı yapmışız.

Yeniden Ali Kayadelen hocamızla meydanlara çıkmışız.

 

Lise Yıllarında Başlamıştı Arkadaşlıkları

 

Ahmet Birben’in hayat arkadaşı Gülay hocadan bahsetmeliyim:

Gülay Sümer Orta Çarşı’da komşumuzdu.

Annesi annemin, babası babamın en yakın arkadaşıydı.

Çocukluğumuz Orta Çarşı’da geçti.

Lise yıllarında ise Gülay’la Ahmet Birben’in tanışmasına tanık olduk.

Lise sonrası her birimiz ayrı yerlere dağıldık.

Gülay’la Ahmet’in yolları tüm engelleri aşmıştı.

Yıllar sonra evlendiklerini duyduk.

Her ikisi de renkli kişiliğe sahip insanlardı.

İkisi de öğretmendi.

Gülay öğretmenliğinin yanı sıra ressamdı.

Ahmet’in öğretmenliği ise, Ünye İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyeliğine kadar vardı, orada noktalandı.

Hayatının her dönemi farklı etkinliklerle devam etti.

Siyasi uğraşlarının yanı sıra hareketli bir yaşamı vardı.

Üniversiteyi Trabzon’da okudu.

Siyasi faaliyetlerine orada başlamış olmalı.

Sportif yaşamı üniversitede de sürdü.

 

Bayrak ve Vatan Aşkı

 

Ünye Lisesi’nden aynı yıl mezun olmuştuk.

Yollarımız ayrılmıştı.

Ben Batı’ya giderken, O Doğu’yu tercih etmişti.

Ben İzmir Ege Üniversitesi’ne, O Trabzon Teknik Üniversitesi’ne…

Sadece okullarımız değil, siyasi düşüncelerimiz de farklıydı.

Ama dostluğumuz baki kaldı.

Yıllar sonra Ünye’de karşılaştığımızda, bir parça burukluk duysak da…

Birbirimizi anlamakta tereddüt etmedik.

Bayrak ve vatan aşkına her ikimiz de saygılıydık.

Çünkü bayrak bağımsızlıktı, özgürlüktü.

Vatan hepimizindi.

 

Bir gün iş yerime elinde fotoğraf albümüyle geldi.

Tarayıp dijital ortama aktarmamı istedi.

Dediklerini yaparken, fotoğraflar üzerinden derin bir sohbete başladık.

Her karenin ayrı bir öyküsü vardı.

Birinde okuldan çıkıp yürüyüşe geçmişler.

Önde Ahmet, okulun kitlesine yön veriyor.

Birden okuldaki yaşantım canlandı gözümde…

Aksi yerlerde olsak da aynı heyecanı yaşamışız hep.

 

Bir başka karede bayrak direğine yapışmıştı, açıklaması şöyleydi:

“Baktım direkte bayrak yok, ben de kendimi çektim göndere bayrak gibi.”

“Zaten hep en öndeydin” demiştim, “bayrağı taşımak senin görevin!”

 

Son Karşılaşma

 

Mart ayının ikinci gününde Gülay’ın Resim Sergisi’nde karşılaştık.

Sergi’nin açılışı öncesi Ünye’de Sanat’ın Geçmişi üzerine Gülay’la bir sohbet gerçekleştirdik.

Söyleşide benim bulunmamı Ahmet önermiş, “sana zahmet verdik” dedi.

“Estağfurullah” dedim, “Benim için zevkti, Gülay kardeşim için her zaman…”

Sonra kalabalığa karıştık. Gülay hocamın tabloları arasında gezindik.

Ahmet Birben’i son görüşümmüş.

Söyleşi sırasında sormuştum Gülay’a “neden hep atları çiziyorsun” diye…

Bir hocasının önerisiyle yoğunlaşmış at figürlerine.

“Sen kendini bu desenle daha iyi ifade ediyorsun” demiş hocası…

“At, murat demektir” diyordu annem, “insanları kavuşturur.”

Bu defa öyle olmadı.

Yaşar Kemal’in dediği gibi, güzel insanlarımız…

O güzel atlara binip gittiler. 
























 

 

24.04.2024, ÜNYEKENT

17 Nisan 2024 Çarşamba

ÜNİPORT AVM

 


ÜNİPORT AVM

 

Aslında başından beri karşıydım buraya AVM inşa edilmesine.

Yıkılan Kültür Merkezi eskimişti, yetersizdi…

Yıkılmalı, yenisi yapışmalıydı.

Ama yıkılan binanın yerine AVM yapıldı...

Sahile bakan, kent merkezindeki bu alana yeni ve modern bir kültür sarayı inşa edilmeliydi; AVM değil.

AVM mi Yeşil Alan mı?
16 Aralık 2015

Ünye Üniport AVM
2016

Üçüncü Döneminde Ünye Kültür Merkezi

 

 AVM mi, Yeşil Alan mı?

16 Aralık 2015’te yazmıştım.

Alış veriş merkezi mi olsun, yeşil alan mı tartışmalarına girmiş, yeniden kültür sarayı yapılmayacaksa yeşil alan olarak kalmasını istemiştim…

Önerimizi “işgüzarlık” olarak değerlendirdiler.

Sormuştuk:

Sahilde yıkımı gerçekleştirilen alanın "yeşil alan" yapılmasını istemek neden "işgüzarlık" olsun? 

 

İşgüzarlık Nasıl Olur?

2014 yerel seçimlerinin ardından Ünye'de "yeni dönem" başladı, denildi...

Yeni dönemin en temel unsuru "Kentsel Dönüşüm" uygulaması imiş.

Kentsel dönüşümün ilk hamlesi Belediye Sineması ve Kültür Sarayı binalarının yıkılması oldu.

Yeni dönemin ve dolayısıyla kentsel dönüşümün ilk ürünü bu alana yapılması düşünülen "İş Merkezi" (klasik adıyla AVM) oldu.

Kültür Merkezi ise daha büyük ve modern bir yapı olarak düşünüldü…

Eski Kapalı Pazar Alanı’na inşa edilecekti.

Kapalı Pazar dağıtıldı, Pazar Esnafı Tabakhane Deresi kıyısına sürüldü.

Söz konusu alana 15 Temmuz İş Merkezi inşa edildi.

Alanın bir yanına da aynı tarihte Kültür Merkezi inşa edilecek.

O tarihten bu yana iki yerel seçim geçti…

İşgüzarlık neymiş öğrendik.

Büyük Cami arkasına bir bedesten, sağlık Ocağı yanına bir iş merkezi daha…

Hepsi planlanan tarihte tamamlandı…

Kültür Merkezi hariç!

Kültür Merkezi bir türlü inşa edilemedi.

Ya ödenek bulunamadı yahut ihaleyi alan yüklenici firma kaçtı.

Yıllarca atıl vaziyette bırakıldı, tek bir çivi çakılmadı.

Üzerinden üç yerel seçim geçti…

Şimdilik temeli tamam, bir de birinci katın karkası…

Bu gidişle önümüzdeki seçimlerde de gönüllerdeki yerini alacak gibi.

 

Alışveriş Merkezi (AVM)

Orijinal adıyla Shopping center denen bu işletmeler, kent merkezlerinin yoğun trafiğinden uzak yerlerde kurulan, farklı ürünler ve hizmetler sunan perakende mağazalarının bulunduğu kapalı alışveriş merkezleridir.

Modern anlamda alışveriş merkezleri, şehirlerin hızla büyümesi ve kent merkezlerinin alışveriş için yetersiz kalması nedeniyle ortaya çıkmıştır.

1970 ve 1980’lerde ortaya çıkan AVM’ler, tüketim eğilimin yükselmesine koşut olarak, müşterilerin alışverişte daha fazla zaman geçirmesini amaçlayan bir strateji oluşturur.

Ünye gibi merkeze sıkışmış ve sürekli trafik sorunu yaşayan bir kentin en olmayacak dönüşümü, iş merkezlerini kentin merkezine inşa etmekle başlar.  

Oysa AVM’ler yeni kentsel merkezler kurmayı amaçlar.

Bir başka deyişle kentin yeniden inşasını sağlar.

Kent dışında açık ve kapalı otoparklar, insanların alışveriş sonrası eğleneceği veya yemek yiyeceği mekânlar AVM’lerle sağlanır.

Trafik sorunu yaşayan bir kentin merkezine çok katlı bir AVM kurmakla “Kentsel Dönüşüm” yaptığını zannedenler, var olan araç ve insan trafiğini Arapsaçına döndürmekten başka bir şey yapmamış olurlar.

Bu gerçeği, Ramazan Bayramı nedeniyle geçtiğimiz hafta bizzat yaşadık, Çevre Yolu’na rağmen şehir içi trafiğinin felç olduğunu gördük.

 









Üniport AVM Kitaplığı

Bazen yanlış bir adım, içerdiği tüm yanlışlığa rağmen doğru bir girişime neden olabilir.

AVM’lerin bünyesinde yer alan kitapevleri, müzik etkinlikleri ve sinemalar aklıma ilk gelen örneklerden.

Ünye Üniport AVM Halk Kütüphanesi, bu tür doğru girişimlerin belki de doruk noktasıdır.

Üniport AVM’nin yanlış yerde inşa edilesine rağmen, bu girişimin en doğru adımıdır.

Kim akıl etmiş, kim katkı sağlamışsa sağ olsun, var olsun.

Aklına, gönlüne sağlık…

Ünye’de gerçekten farklı bir konsept, yararlı bir girişim.

Geçtiğimiz yılın Nisan ayında açılan bu kütüphane hakkında hep yazmak istemiştim.

Nasip bugüneymiş…

(Sanıyorum dün ayaküstü AVM’nin zemin katında çanta reyonu işleten hanım satıcıyla sohbetimiz vesile oldu.)

Batılı toplumların küçük kasabalarında gördüğüm devasa kütüphanelere gıptayla bakardım.

AVM’nin terasına kurulan kütüphaneyi görünce bir parça ferahladım.

Artık bizim de Ünye’ye yakışan bir kütüphanemiz vardı…

280 metre kare genişliğindeki halk kütüphanesinin açılışta 6.500 kitaba sahip olduğunu öğreniyoruz.

Bazı AVM’lerde benzerleri olsa da bu oldukça farklı.

AVM’nin çatı katında deniz manzaralı, okurlar için cazip, geniş ve konforlu bir kütüphane…

Sanki yanlış atılan bir adımın “özür dileme” hamlesi gibi.

Terasta olması, seyrine doyum olmayan manzara yanında kentin ve alış veriş merkezinin gürültüsünden uzak olmasını sağlamış, isabetli olmuş.

Normalde halk kütüphaneleri kolay ulaşılır olmalı, düzayak yerde bulunmalı.

Mekân AVM olunca, ideal yer teras olmuş...

Dönerçeşme Meydanı’ndaki binanın en üst katında yıllardır hizmet veren Halk Kütüphanesi, bu yanıyla Ünye’de gözlerden uzak kalıyor.

İnşası tamamlanırsa Ünye Kültür Merkezi’nde özlemini duyduğumuz bir kütüphanemiz olacak.

Sadece kütüphane mi?

Ünye’ye geldiğinde sanatçı Erdal Beşikçi’nin ifade ettiği gibi bir tiyatro salonuna da kavuşmuş olacağız.

Evet, bu kentte çoğunlukla istemediğimiz şeyler oluyor.

Bazen de güzel şeyler olabiliyor.

17.04.2024, Ünyekent

3 Nisan 2024 Çarşamba

2024 Yerel Seçim Sonuçları

 


2024 Yerel Seçim Sonuçları

 

Ordu ve Ünye için konuşacak olursak, tam da beklenen oldu.

Bir buçuk ay önce yazdığımız gibi…

Seçim programıyla daha faal görünen İYİ Parti adayı Enver Yılmaz Ordu’da bir adım önde başladı.

Seçim matematiğine bakarsak AK Parti adayı Hilmi Güler her daim önde…

Üçüncü sırada CHP adayı Zekai Sana yer alıyor.

Seçimin favorisi Sn. Güler demiştik, Ordu Büyükşehir Belediyesi adayları için.

Ünye Belediye Başkanlığı adaylığının ise Ordu’yla bire bir benzeştiği…

Kazanmaya en yakın adayın Ünye’de mevcut Belediye Başkanı Hüseyin Tavlı olduğunu ifade etmiştik.  

Hali hazırda başkandı ve arkasında iktidar desteği vardı.

O’nu zorlayacak aday ise İYİ Parti adayı ve AK Parti’nin eski Ünye Belediyesi Başkanı Ahmet Arpacıoğlu idi.


 

İki Eski AK Partili, mevcut AK Partili Başkanlara Karşı…

 

“Seçimin Kaderi” başlıklı yazımızda bahsettiğimiz gibi…

Ordu ve Ünye adayları konumları itibariyle birbirlerine benziyordu.

Sürpriz yoktu, seçimin sonucunu tahmin etmek kolaydı.

Mevcut AK Partili başkanların rakibi, eski AK Partili başkanlardı…

Adeta AK Parti kendisiyle yarıştı.

Biraz zorlansalar da, mevcut başkanlar seçimi kazandı.

Şimdi ikinci dönemlerini yaşayacaklar.

 

Ülke Genelinde Ne Oldu?

 

İktidardaki AK Parti ve iktidar ortağı MHP önemli güç kaybına uğradı.

Ana muhalefet partisi CHP seçimin galibi oldu.

Hatay hariç, elindeki belediyelerin çoğunu korudu ve yenilerini ekledi.

CHP ilk kez bu seçimde Ak Parti’den daha fazla oy topladı, birinci parti oldu.

AK Parti ise yüzde 35,49 oy oranı ile ilk defa bu seçimde ikinci parti durumuna geldi.

Evet, CHP 47 yıl sonra sandıktan birinci parti olarak çıktı

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde aldığı yüzde 37,50 oy oranı ile CHP yıllar sonra birinci parti olma unvanı elde etti.

977 seçimlerinde oyların yüzde 41,38’ini alan Bülent Ecevit bu başarıyı 47 yıl önce elde etmişti.


 

CHP’nin Yükselişi

 

Ankara ve İstanbul’da CHP büyükşehir başkanlıklarını korumakla kalmadı, her ikisi de yeni ilçeler kazandı, belediye meclisinde çoğunluğu elde ettiler.

Ülke genelinde CHP, büyükşehir belediyelerinden 14, il belediyelerinden 21, ilçe belediyelerinden 337 ve belde belediyelerinden 48 olmak üzere toplamda 420 belediye başkanlığı kazandı.

CHP'nin kazandığı büyükşehirler şöyle:

İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Balıkesir, Eskişehir, Denizli, Muğla, Aydın, Tekirdağ, Mersin, Adana, Manisa.

Kesin olmayan sonuçlara göre belediye başkanlıkları yarışında CHP, toplamda 17 milyondan fazla oy alarak yüzde 37,68’lik bir oy oranına ulaştı.

31 Mart 2019’da gerçekleştirilen yerel seçimlerde, CHP toplamda 12 milyon 707 bin 683 oy alarak belediye başkanlıkları yarışında yüzde 32,05'lik bir oy oranına ulaşmıştı.

CHP'nin 2019’da büyükşehir belediyelerinden 11, il belediyelerinden 10, ilçe belediyelerinden 191 ve belde belediyelerinden 51 olmak üzere toplamda 263 belediye başkanlığı kazanabilmişti.


 

AK Parti’nin Düşüşü

 

2019'da 535 belediye kazanan AK Parti 2024'te 356 belediyeye kadar düştü.

CHP’nin kazandığı büyükşehir ve il belediye başkanlığı sayısı 21’den 35’e yükselirken, AK Parti’nin kazandığı belediye sayısı 39’dan 24’e indi.

AK Parti 15 şehir kaybetti.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde 81 şehirden 29’unda belediyeler el değiştirdi.

10 şehir AK Parti’den CHP’ye geçti. Bu şehirler; Adıyaman, Afyon, Balıkesir, Bursa, Denizli, Giresun, Kilis, Kırıkkale, Uşak, Zonguldak.

Buna karşılık, Hatay CHP’den AK Parti’ye geçti.

AK Parti 2019 seçimlerinde İstanbul ve Ankara’yı uzun yıllardan sonra CHP’ye kaptırmıştı ama 39 ilde belediyeyi kazanmıştı.

Ak Parti’nin 2019’da başlayan düşüşü, 2024’te “kaybeden”e dönüştü.

 

Yeniden Refah’ın Önlenemeyen Yükselişi

 

Yeniden Refah Partisi (YRP) bu seçimin sürpriz ismiydi.

İki şehirde belediye kazandı; Şanlıurfa ve Yozgat.

2019 seçiminde şehir bazında belediye kazanamayan YRP, bu seçimde oylarını artırarak yüzde 6,2 oy oranıyla ülkenin üçüncü büyük partisi konumuna geldi.

2024 Yerel Seçimlerinde Türkiye genelinde oyların dağılımı şöyle oldu:

CHP yüzde 37,8, AK Parti yüzde 35,5, Yeniden Refah Partisi yüzde 6,2, DEM Parti yüzde 5,7, MHP yüzde 5, İYİ Parti ise yüzde 3,8 oy aldı.

CHP’nin eski ittifakı Altılı Masa partilerinin oy toplamı, YRP’nin aldığı oyların altında kaldı.

İYİ Parti ve BBP 2024 seçimlerinde birer belediye kazandı; Nevşehir ve Sivas.

Bu üç parti 2019 seçiminde şehir bazında belediye kazanamamıştı.

MHP, 2024 seçimlerinde 8 ili kazandı.

İlginç olan şu ki, Kastamonu MHP’den CHP’ye geçerken, Kars HDP’den MHP’ye geçti.

MHP, bağımsız başkanlıkla yönetilen Kırklareli’ni kazandı.

Buna rağmen MHP’nin il bazında belediye sayısı 2019’da 11 iken 8’e düştü.

TKP’li Başkan Maçoğlu’nun Kadıköy serüveni hüsranla sonuçlandı, 2019’da kazandıkları Tunceli’yi de kaybettiler.

 

2024 Seçimlerinin Ordu Paradoksu

 

Önceki seçim yazılarımızda bazı sürprizlerden bahsetmiştik.

Örneğin Şanlıurfa'da mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ün AK Parti'den aday gösterilmesine tepki gösteren AK Parti MKYK Üyesi Kasım Gülpınar partisinden istifa ederek Yeniden Refah Partisi'nden aday gösterilmişti.

Beyazgül’ün aldığı yüzde 33.63’lük oy oranına karşılık, yüzde 38.86’lık oy oranıyla Gülpınar Şanlıurfa’da seçimi kazandı. Yozgat’la birlikte Şanlıurfa YRP’nin kazandığı iki ilden biri oldu.

Ordu Çaybaşı’nda da benzer bir durum yaşandı.

Çaybaşı Belediyesi Başkanlığına Mesut Karayiğit’in AK Parti'den aday gösterilmemesi üzerine, Yeniden Refah Partisi’ne geçmesi, YRP’ne Ordu’da zafer kazandırdı.

Ak Parti adayı İsmet Yanık’ın yüzde 45,54 oy oranına karşılık Mesut Karayiğit yüzde 51,22 oranında oy topladı. CHP bu ilçede yüzde 2,14 oranın da oy alabildi.

Ordu’nun 10 ilçesinde kazanan AK Parti Ordu’da en fazla oyu yüzde 73,88 oranla Kumru’da aldı.

CHP Gülyalı eski Belediye Başkanı Ulaş Tepe bu defa Ordu merkez ilçe Altınordu’dan seçime girdi ve kazandı. Gülyalı’yı Cumhur İttifakı’nın MHP’li adayı kazandı.

Şimdi merak ediyoruz, Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarını merkez ilçeye yönlendirmekte mahir olan Ordu BŞB, bu defa “topal ördek” durumuna düşen Altınordu’yla ne yapacak?

 

Kullanılan kaynaklar: Anadolu Ajansı, Hürriyet ve Euronews

 

03.04.2024, Ünyekent

27 Mart 2024 Çarşamba

Ünye Belediyesi

 

Ünye Belediyesi

  

Üç gün sonra Ünye seçmeni Türkiye genelinde olduğu gibi ilçemizde de yeni yerel yöneticilerini seçmek üzere sandığa gidecek.

Bir kez daha hatırlatıyoruz…

Seçimler, yöneticilerin yönetilenlerce belirlenmesini sağlayan siyasal, hukuksal bir işlemler bütünüdür.

Seçimler demokratik yönetimlerin gereğidir, bir vatandaşlık hakkıdır ve görevdir.

Seçimler sayesinde yönetilenler yönetim hakkında söz sahibi olurlar, yöneticilerini tayin ederler ve bir anlamda yönetime katılırlar.

Yerel yönetimler, değişik nüfus topluluklarında yaşayan insanların ortak ve yerel nitelikteki gereksinmelerini karşılamak amacıyla kurulan tüzel kişiliğe haiz anayasal kuruluşlardır. Nüfusu 2000’i aşan beldelerden başlayarak; ilçe, il ve büyük şehir olmak üzere bu yerleşim bölgelerinde en önemli yerel yönetim organları belediyelerdir. Ancak 2012 yılında yayımlanan ve 30 Mart 2014 seçimlerinde tamamıyla yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hizmette etkinlik ve verimliliği sağlamayı amaç edinen yasa kapsamda belde belediyeleri ve köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülmüştür.

Yerel yönetimlerle siyasal iktidarların ilişkisi çok önemlidir.

Çağdaş belediyeciliğin prototipi (ilk örnek) kabul edilen Paris Belediyesi için literatüre geçen bir deyiş vardır:

“Paris Belediyesini ele geçiren, siyasal iktidarı alır!”

Bizdeki karşılığı İstanbul’dur. Yerel seçimlerin anlam ve önemini ifade eden bu deyiş, diğer yandan siyasal iktidarı elinde bulunduranlara yerel yönetimlerle ilgili bir mesaj iletir…

Yerel seçimler iktidardaki gücün göstergeleridir.

İktidarın devamını yahut sonunun geldiğini hükme bağlar!

Üç gün sonra Türkiye işte bu hükmü belirlemek üzere sandığa gidecek.

 

Kentleşme, Kentlileşme ve Belediyeler

 

Şehir anlamına gelen Arapça “beled” sözcüğü, belediyelerin kentleşmeyle olan ilgisini açığa çıkarır. Tarımsal ekonomiden sanayi, ticaret ve hizmet sektörüne açılan her topluluk, belli merkezlerde toplanarak yeni bir sosyal yapı oluşturur. Kentlerde toplanan nüfusun yaşam şekli ve yönetim biçimi farklılaşır. Toplum artan oranda örgütlenmeye, uzmanlaşmaya başlar.

Kentleşme olarak tanımlanan bu süreç, beraberinde kentlileşmeyi getirir. Nüfus yoğunlaşmasının yaşandığı kentlerdeki toplumsal değişimin insanların davranışlarında ve ilişkilerinde, değer yargılarında, kültürel şekillenmelerinde yarattığı değişim kentlileşmeyle açıklanır. Kentleşme ve kentlileşme birbirlerine bağlı iki farklı olgudur.

Belediyeler kentleşme olgusunun ortaya çıkardığı, kentlileşmeyle şekillenen organlardır.

 

Belediyelerin Tarihsel Konumu

 

Eski Yunan, Asur, Mısır ve Roma kentleriyle birlikte ortaya çıkan ilk belediye nüveleri, Ortaçağ’da önemli bir gelişme gösterememiştir.

Osmanlı devleti döneminde, kentlerde uzunca bir süre İslamiyet’in ilk yıllarında Mekke ve Medine’deki uygulamalar model alınmıştır. Belediye hizmetleri bir Kadı reisliğinde; çarşı, pazar ve ticaretten sorumlu muhtesipler tarafından gerçekleştirildi. İhtisap ağası yahut ihtisap emini denilen ahilik teşkilatı mensuplarından seçilen muhtesipler, esnaftan vergi alır, zabıta işleriyle uğraşırlardı.

İstanbul’un fethinden sonra, şehri eminlik kurumu esas alınarak, Bizans Modeli uygulandı. Belediyelerin bağımsız bir organa yönelmesi, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının (1826) ardından gerçekleşti. 1831’de şehremaneti kaldırılarak ihtisap nazırlığı, mimar ağalar ve kadılar yönetiminde daha bağımsız bir belediye yapılanmasına gidildi.

1854’te Paris modeli esas alınarak yeniden şehremaneti kurumu oluşturuldu. İhtisap nezareti yerine şehir meclisi kuruldu. 1864 Tarihli nizamnameyle kurulan İntizam-i Şehir Komisyonları kısa zamanda yaygınlaştırılarak, İstanbul’da 14 belediye dairesi yaşama geçirildi. Bunlardan Altıncı Daire-i Belediye adıyla kurulan Beyoğlu – Galata Belediyesi, yarı özerk, bağımsız parasal kaynaklarıyla ülkemizde ilk modern belediyeciliğin başlangıcı oldu (1877).

 


Osmanlı Dönemi Ünye Belediyesi Mührü
Kaynak: Osman Doğan 
Karadeniz’de Bir Boğaziçi Ünye

1869 Trabzon Vilayet Salnamesi, cilt 1, s. 103


Ünye Belediyesi’nin Kuruluşu

 

8 Ekim 1864 Tarihli Vilayet Nizamnamesi gereği “Meclis-i Beledi” adıyla kurulan belediye meclisleri aracılığıyla İstanbul’da ve akabinde taşra belediyelerinde çağdaş anlamda belediyecilik başlatıldı.

Ünye’de belediyenin hangi tarihte kurulduğuna dair elimizde yeteli belge ve bilgi mevcut değildir. Ancak, 1869 Trabzon Salnamesi’nde Ünye’de Belediye Dairesi Meclisi ve Reislik makamı mevcuttur. Buradan anlaşıldığı üzere, Anadolu’da modern belediyelerin kuruluşu aşamasında Ünye Belediyesi ilk kurulan belediyeler arasındadır.

Salnamelerde görülen, Ünye bu tarihte Sancak’tır. Fatsa ve Niksar, Ünye sancağına bağlı nahiyelerdir. 1864 ila 1868 yılları arasında sancak yapılan Ünye’de muhtemelen belediye 1864 yılında kurulmuştur. Aynı varsayım, Osman Doğan tarafından da yapılmıştır. Ancak bu varsayımı doğrulayan belge ve bilgi henüz mevcut değildir.

 

Osmanlı Dönemi Ünye Meclis-i Belediye Reisleri

 

Mustafa Kapudan (1869 - 1871)

İsmail Efendi (1871 -1872 - ?)

İstardi Ağa (1881 - ?)

Osman Efendi (1888 - 1893)

Hacı Selim Efendi (1893 - 1895 - ?)

Mehmed Efendi (1900 - 1901)

Ahmed Selim Efendi (1901 - 1902 - ?)

Mehmed Emin Efendi (1904 - ?)

Hacı Ali Kadızade Ali Enver Kadı

Hacı Musazade Hamdi

Şakir Efendi

Alemdarzade Uzun Osman

Çoldurzade Hakkı Hoca

 

Cumhuriyet Dönemi Ünye Belediyesi

 

Osmanlı döneminde 1869’da Mustafa Kapudan’dan başlayarak, 1904 yılı Mehmet Emin Efendi’ye kadar, Ünye Belediye Başkanlarının adı, göreve başlama ve bırakma tarihleri Vilayet Salnamelerinde mevcuttur. 1904’tenCumhuriyet ilanına kadar geçen sürede görev yapan beş başkanın adları tespit edilebilmiş, görev tarihleri belirlenememiştir.

Cumhuriyet döneminde ise, 1960 yılına kadar görev yapan başkanların adları bilinmesine rağmen, görev tarihleri tam olarak bilinmemektedir. Elimizde yazılı bir belge olmadığı için, yakın geçmişimizi tahmini tarihlerle tespit etmekteyiz.

İkinci Dünya Savaşı bitimine kadar tek partili sistemin iki dereceli seçimleriyle göreve gelen “seçilmişler”, atanmışlarla aynı memuriyet koşullarını paylaşmaktaydı. Buna rağmen Ünye Belediyesinde o dönem için oldukça nitelikli işler başarılmıştır. Özellikle çok partili sisteme geçiş yapılan 1944 – 53 tarihleri arasında iki dönem görev yapan Hüsrev Yürür hatırı sayılır hizmetlere imza atmıştır. İlk meydan düzenlemesi, acı su ve şehir şebeke suyunun isale edilmesi, Çamlık ve Asarkaya’nın Musa Güven katkısıyla ağaçlandırılması, 1938’de tesis edilen elektriğin 1947’de buharlı makineden dizel motora dönüştürülmesi gibi önemli hizmetler gerçekleştirilmiştir.

Belediyemiz tarihinde en uzun görevde bulunan Mithat Kısacıkoğlu, 1963 – 77 arası üç dönem görev yapmıştır. Belediye binası başta olmak üzere, Belediye Sineması, Çataltepe Suyu Şişeleme Tesisleri, yeni pazaryeri, kasaphane, Çamlık Motel ve Kanalizasyon çalışmaları bu dönemde gerçekleşti.

 

Cumhuriyet Dönemi Ünye Belediye Başkanları

 

Deli Ahmetzade Emin

Kahramanağazade Halit Barlas

Kelleroğluzade Hasan Fahri

Tokatlızade Hüseyin Hoca

Eminefendizade Rami Öztürk

Sabrizade Hüsrev Yürür CHP

Hamid’de Burhan Artur CHP

Borçkalı Şükrü Ellibeş CHP

Remzizade Muammer Tekin (1955 – 1960 ) CHP

Ali Kemalzade Sezai Alpaslan Hoca (1960 İhtilal dönemi.)

Talatzade Mithat Kısacıkoğlu ( 1963 – 1968 ) AP

M. Kısacıkoğlu ( 1968 – 1973 ) AP,

M. Kısacıkoğlu ( 1973 – 1977 ) MSP destekli bağımsız aday.

Emekli Memur Sait Savaş (1977 – 1980) CHP

İnşaat Mühendisi İsmail Cerrahoğlu (1984 – 1989 ) ANAP

Sami Soysal (1989 – 1992 ) DYP

Harita Mühendisi Osman Yurt (1992 – 1994 ) SHP

Ziraat Y. Mühendisi Necip Avcı (1994 – 1999 ) ANAP

Öğretmen Mehmet Türk (1999 –  2004 ) FP

Muhasebeci Ahmet Arpacıoğlu (2004 – 2009 ) AKP

A. Arpacıoğlu AKP (2009 – 2014)

Avukat Ahmet Çamyar AKP (2014 - 2019)

Kimyager Hüseyin Tavlı AKP (2019 - 2024)

 

Yerel Seçimler ve Beklentiler

 

Seçimler, demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur. Rengârenk bayraklarla donatılmış caddeler, kalabalık meydanlar, araç konvoyları seçimlerde coşkunun ifadesidir. Ses ve çevre kirliliği yaratmak gibi olumsuzluklar taşısa da esas sorun resmi ve gayri resmi harcamaların boyutudur. Oysa aday tanıtımı için geçmiş dönemlerde etkili ve masrafsız girişimler yaşanmıştı. Tüm aday ve kadrolarının, basın (TV) önünde karşılıklı tartışma imkânı ne yazık ki bu seçimlerde de sağlanamamıştır.

Yerel yönetim birimlerine aday gösterilenlerin parti merkezlerinden ziyade seçmen kitlelerince belirlenmesine ağırlık verilmelidir. Aksi halde, seçmenin özgür iradesiyle seçilen tek kurum muhtarlık olacaktır.

 

Sonuç

 

Ünye’de artan nüfus nedeniyle yaşanan kentleşme, büyük ölçüde belediye hizmetleri bünyesinde gerçekleştirildi. Kırsal nüfusun Ünye’de yoğunlaşması, kentleşme yanında kentlileşme sorununu beraberinde getirdi.

Kentlileşmenin en temel göstergesi kültürel yatırımlardır.

Örneğin Ünye’de Osmanlı devrinde kurulan bir kütüphane mevcuttur.

Maarif salnamelerinde 1851 tarihinde tesis edilen Ünye Hacı Mehmed ağa Kütüphanesi’nin kuruluş tarihi ve yeri tarif edilmiştir. Sonraki yıllarda kütüphanenin akıbeti meçhuldür. Dün olduğu gibi bugün de Ünye’nin bir kütüphanesi ve Kültür Sarayı yoktur.

Sonuç olarak, Ünye’de başta kültürel yatırımlar olmak üzere, gelinen noktada eksikliklerimiz saymakla bitmez.

Ünye seçmeni, kentin tarihsel işlevini bilerek sandık başına gitmeli ve oy talep eden adaylar da bu doğrultuda göreve talip olmalıdır.

[27 Mart 2009 Ünye Kent Gazetesi’nde yayınlanan “Nasıl Bir Belediye İstiyoruz?” başlıklı yazımızdan güncelleştirilmiştir.]

 

27.03.2024, Ünyekent

 

 ÜNYE TARİH ARAŞTIRMA GRUBU

Ahmet Kabayel - Ahmet Derya Varilci